SİVASLILARIN PORTALI
|
![]() |
|||||
Koyulhisar, Sivas´ın Karadeniz iklim ve coğrafi bölgesine düşen ve ilin en kuzeyinde bulunan ilçesidir. 1923 yılından 1933 yılına kadar il olan Şebinkarahisar'a bağlı bir ilçeydi. Vilayetlerin yeniden düzenlenmesi için yapılan çalışmalar neticesinde birçok il ilçe haline getirilmiş, bu arada Şebinkarahisar'ın da 20 Mayıs 1933 tarih ve 2197 sayılı kanunla ilçe haline getirilmesiyle, bu tarihten sonra Koyulhisar, Sivas'a bağlanmıştır. Yerli halkın önemli bir bölümü civardaki diğer ilçlerde olduğu gibi Çepni Türkmen'lerindendir. Koyulhisar; sırtını Dumanlı(DumanBaba, Hacı Bektaş Velinin Müridi/Alevi inanç önderi ) dağına verirken, fay hattı olarak bilinen Kelkit ırmağına ayaklarını uzatmıştır. Sırtını verdiği dağ yamacındaki botanik yapı tamamen Karadeniz bölgesinin bitki yapısına uyarken, toprağının çok killi olması ve bölgenin dik yamaç yapısı nedeni ile sık sık heyelanlar meydana gelmekte, hatta bunlar afet bölgesi olarak tanımlanmaktadırlar. Orman ve tabii güzellikleri ile çok zengin olmakla birlikte tarihi kalıntılarla ve geçmişle ilgili bulgular ve kayıtlar ise çok zayıftır. İlçe içinde bir anıt ve cami kalıntıları dışında kayda değer bir şey bulunmamaktadır. Eğriçimen Yaylası'nda[1] ve çevresinde paleontolojik zamandan (kireçli zaman ve sonrası) kalma deniz yaratıkları fosilleri bulunabilmektedir. Coğrafi koordinatları : 40.30N (kuzey) 37.83O (doğu) Nüfus sayımları : 1990 da 6042 kişi; 2000 de 5706 kişi; 2006 da 5391 kişi (tahmini) Posta alan kodu : 58660 1939 Erzincan depremi ve etkisiErzincan'da 26-27 Aralık 1939'da meydana gelen ve 52,5 saniye süren büyük depremde, Koyulhisar'da taş taş üstünde kalmamıştır. Sabaha karşı saat 2:00 sıralarında olan bu 7.9 (MS=7.9) büyüklüğündeki depremde Erzincan ve çevresinde 116.720 konut yıkılmış, 32.962 kişi hayatını kaybetmiştir[2]. Koyulhisar, deprem sonrası yer değiştirerek yeniden yapılanmıştır. EkonomiGeçimini ormancılık, hayvancılık ve tarımla yaparken, sanayileşme ise bulunduğu coğrafi durum ve tipik kente göç etme sebebi ile gelişememiş. İlçede orman işletmesi bulunmakta. Çarşı esnafı ise ilçenin genel ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda. Bir banka şubesi yanında, telekomünikasyon, kırtasiye, arzuhâlci, postahane vs. yanında benzin istasyonu ve servis noktalarıda bulunmaktadır. Turizm için büyük bir potansiyele sahip olunduğu halde herhangi bir yatırımda bulunulmamış. Yaz mevsimi ve okul tatili sırasında kentten ilçeye sezonluk göç oluşmaktadır. Ulaşımİlçede eğitim kurumları, yanında bir devlet hastanesi, ufak boyutlu ticari atılımlar bulunmaktadır. Diğer yerleşim merkezlerine ulaşımlar sadece özel teşebbüslü otobüs şirketleri ile mümkündür. İlçede telekomünikasyon ise iyi derecede olup, internet bağlantısı ise zayıftır. Alan il kodu (0)346 dır. TarihŞehirin geçmişi ilkçağ uygarlıklarına dayanmaktadır.. Dönemin en önemli ticaret merkezlerinden biri olan Kolonya, Koyulhisar'ın eski adıdır. Anadolu'nun Türkler tarafından fethinden sonra bu bölge de kısa süre içinde Türkleşmiştir. Oguz Türkmen boylarından Çepniler Horasan ve Kürtün yoluyla gelerek Koyulhisar ve civarına yerleşmiştir. Hacı Bektaş Velinin ilk müreidlerinden olan ve 1240 yılında çıkan İshak Baba isyanına da katılan ,Alevi İnanç Önderi Duman Baba[3] burada yaşamiş ve Şehit olmuştur. Koyulhisar şehrinde iki adet kayda değer hisar(kale) vardır ki Kale-i Bala adındaki hisarı Fatih'in korkusundan Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan yaptırmış olup kale, Koyulhisarın eski merkezindedir. Kale içlerinde altın kaplama bir hançer bulunmuştur. Fatih, Karadeniz fethi sırasında, Koyulhisar bölgesine küçük bir birlik göndermiştir. Bu birlikteki asker sayısı çok azdı. Birlik kaleye geldiğinde kaledeki asker sayısının kendilerinden 3 kat daha fazla olduğunu gördüler. Bunun üzerine bir akşam vakti Osmanlı birliği kalenin karşı tarafındaki koyun sürülerinin üzerlerine mum dikerler ve hücum için hazırlık yaparlar. Kaledeki askerler karşılarına baktıklarında yüzlerce ışık görürler ve büyük bir ordunun kendilerine doğru gelmekte olduğunu sanırlar. Herkes çok korkar ve komutanlarının emriyle tüm ordu ve halk kaleyi boşaltıp kaçmaya başlarlar. Bu sayede savaş yapılmadan Koyulhisar Osmanlı'ya bağlanmış olur. Fethin ardından Fatih Koyulhisar'a (Şimdiki Yukarı Kale Köyüne bir camii yaptırır(1461). Bu camiye imam hatip olarak Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin torunlarından birisini atar. Bu hatip aynı zamanda bölgenin kadısı, valisi de sayılmıştır. Osmanlı Devleti tarafından bu kişiye maaş bağlanmış, toprak verilmiş ve ev tahsis edilmiştir. Camiinin mali desteği Cumhuriyet dönemine kadar devlet tarafından karşılanıyordu. Mütevellisi de atanan hatip idi. Dolayısıyla camiiye Hatipli (Hatipoğlu) Camii adı verildi. Bu zatın torunları bugüncune taspinar Köyünde yaşamaktadırlar. Soy isimleri "ULUOCAK"tır. Bu soy adını almalarının nedeni Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin soyundan gelmeleridir. Ermeni sürümü ile ilgili yabancı kayıtlarda ilçenin 20. yüzyıl başına kadar buranın tamamen Ermeni ve Kürt ağırlıklı nüfusa sahip olduğunu iddia etmekle birlikte, halen yaşayan yaşlı yerli ahaliden alınan kaynaklar bunun tamamen tersi olduğunu ispat etmektedir. Erken hıristiyanlık döneminde adı Nicopolis olup, bir manastır bulunurdu. Bir keşiş olan Johannes Hesychastes 454'de burada doğdu. Referanslar
Dış bağlantılar |
|
|||||
![]() |